Aslında girişimci olmaya çok da niyetli değildim. Çünkü belli bir makama gelmişsin, altında şirket arabası, ay sonu ortalamanın üzerinde bir maaş alıyorsun, itibar görüyorsun, aileni düzene oturtmuşsun vs vs – deli mi dürttü diyebilirsiniz!
Hikayem ise 2015 yılının Şubat ayında başladı. 10 yıl boyunca çok severek çalıştığım bankadan yönetim değişikliği sebebi ile ayrılmak durumunda kaldım. İnsan tabi biraz bocalıyor, kolay değil. 15 yıl boyunca sabah kalkıp işine gitmişsin, insan kendisini anormal bir boşlukta buluveriyor. Sonra sorgulamaya başlıyorsun, nerede yanlış yaptım vs. Allah’tan bu moody dönem uzun sürmedi, kendimi hemen toparladım.
Uzun zamandır üzerinde çalıştığım doktora tezime yoğunlaştım. Proje benim için 3 açıdan önemliydi
- Bankacılık business knowhow bilgimi kullanabiliyordum
- IT alanındaki tecrübelerimden istifade edebiliyordum
- Yönetişim alanındaki bilgimi kullanabiliyordum
Kısacası benim 15 yıllık meslek hayatımdaki tüm tecrübemi kapsıyordu. Ayrıca yapmam halinde akademik unvan ile beraber Türkiye’de rakibimin olmadığı bir alana da giriş yapmış oluyordum. İşte benim yeni hikayem böyle başlıyordu.
Aşağıda bu konu ile ilgili, 8 Ekim 2015 tarihinde Bloomberg TV’de TEB Girişim Evi’nden canlı yayınlanan söyleşinin linkleri mevcut. Biraz uzun ama sabrınıza sığınıyorum..